10 Temmuz Oğlak Burcunda Dolunay
10 Temmuz Perşembe günü Ankara saati ile 23:36’da Oğlak burcunun 18 derecesinde bir dolunay gerçekleşiyor. Dolunay dönemleri Ay'ın ışığının maksimum görünür olduğu dönemlerdir.
İlgili konuların netlik kazanması, görünür olması, ortaya çıkması, açığa çıkması, bitmesi, sonuç vermesi ya da tamamlanması gelişebilir. Bir nevi "ışık" ile açığa çıkan, görünür olan, yolun da nereye varacağını gösterir.
Bu dolunay Oğlak burcunda gerçekleştiği için önümüzdeki 2 haftalık süreçte Oğlak burcunun temsil ettiği temaların öne çıkmasını bekleyebiliriz. Sınırlar, kurallar, sorumluluklar, hedefler, uzun vadeli planlar, ciddiyet, kontrol, yavaşlama isteyen konular, zaman yönetimimiz, bizi kısıtlayan ya da üzerimizde baskı yaratan konular ön planda olabilir. Öte yandan başarmak, sistem kurmak, planlamak, sorumluluk almak, kontrol, mükemmele ulaşmak, yapı kurmak, düzen oluşturmak, otorite sağlamak, prestij, statü elde etmek, kural ve sınırlar yaratmak gibi psikolojik ihtiyaçlar da bu dönemde daha baskın olabilir.
Bu bir dolunay olduğu için özellikle ilgili temalarda hayatımızda apaçık ortada olan konular vesilesiyle ciddiyetle ele almamız gereken meseleler gündeme gelebilir.
Dolunay, 18 derece Oğlak burcunda gerçekleşiyor. Bu derecede Ay, Rukbat sabit yıldızıyla kavuşumda ve Antares sabit yıldızı ile paralel açıda yer alıyor. Bu sabit yıldızlar, dolunayın temasında derinleşmemiz için bize spesifik temalar vermektedir.
Rukbat sabit yıldızı, Bernadette Brady’e göre güç ve kuvvetle bağlantılıdır ve “sağlamlık ya da dayanıklılık” izlenimi verir.
Anatares ise bir kraliyet yıldızı olarak bedelleri ile gelen yıldızlardan biridir. Ptolemy’nin Mars ve Jüpiter doğasında gördüğü bu yıldız, Vivian Robson bu yıldızı son derece olumsuz ve neagtif bir yıldız olarak görür, yıkıcılıktan, kötülükten ve ölüm tejlikesinden söz eder. Bir kraliyet yıldızı olarak Antares büyük başarılar vaat etse de, Brady’nin de kitabında belirttiği gibi “bu yıldızın doğal arzusu, başarıyı hayat ya da ölümle sonuçlanan arındırıcı bir deneyim yoluyla elde etmektir.”
Dolunayın yönetici gezegeni olan Satürn, an haritasında Koç burcunda ve ve Neptün ile kavuşumda yer alıyor. Bu yerleşim, yukarıda bahsettiğim Oğlak temaları üzerinden açığa çıkan konulara yönelik hızlı aksiyon alma, adeta bir aciliyet hissi ile hareket etme, mücadele etme, cesaret gösterme, rekabet etme gibi temaların şekillenebileceğini gösteriyor. Koç burcunda yerleşen Satürn bir yandan “hemen, hadi” derken, öte yandan “sabretmelisin, planlı programlı olmalısın” diyor. Neptün’ün de bu kavuşuma değmesiyle, önümüzdei 15 günlük süreçte ilgili konulara yönelik belirsizlikler ve kafa karışıklıkları hissedebiliriz. Sorumluluklarımızı yeniden yapılandırmak ve kontrol alanımızı daha da sağlamlaştırmak isterken, kontrolümüz dışında gelişebilecek ve önümüzde belirsizlik, hayal kırıklığı, aldanma çıkarabilecek konuların da bizi meşgul edebileceği bir dönemdeyiz. Aldanmalara, hayal kırıklıklarına, kandırılmalara dikkat etmek bu dönemde ayrıca önemli olabilir. Neptün’ün çözücü etkisi, bizi kontrolümüz dışında kalan olaylar aracılığıyla sınırlarımızı kaybetmiş ve kontrolsüz hissettirebilir.
Özellikle bu kontrolsüz kalma durumuna etki edebilecek şey ihmaller, detaylardaki önemi atlama, mikro ihtiyaçları görememe, eleştirel olma, kusur arama, hataya tolerans göstermeme, mükemmeliyetçilik gibi tavırlar/davranışlar olabilir… Mars’ın an haritasında Güney Düğüm yönüne doğru ilerlemesi ve Satürn/Neptün kavuşumunun dispozitörü olması, özellikle bu temalar aracılığıyla kontrolü kaybetme riskini artırıyor. Mars'ın Güney Ay Düğümüne ilerlemesi, geçmişten gelen davranış kalıplarının, özellikle kriz anlarında otomatik olarak devreye girebileceğine işaret ediyor. Bu da bizi, çözmekte zorlandığımız konulara karşı savunmacı, öfkeli, sabırsız veya yüzleşmekten kaçan bir tutum içine sokabilir ve ayynı zamanda Mars’ın bu konumu, geçmişten gelen bir öfke, bastırılmış mücadele arzusu veya pasif agresif davranışların da tetiklenebileceğini gösteriyor.
Satürn ve Neptün’ün kavuşumda olması, bu süreçte hem sınır koyma hem de sınırsızlaşma temalarını aynı anda gündeme alabilecek bir yerleşim demek yanlış olmaz... Bir yandan sistem odanklı, kontrollü ve kalıcı bir düzen kurma ihtiyacımız artarken, diğer yandan hayatın akışkanlığı, kontrol edemediğimiz gelişmeler ya da ruhsal arayışlarımız bu düzenin altını oymaya çalışabilir. Bu da içsel bir çatışma yaratabilir: Gerçekçilik ile idealizm arasında gidip gelmek, hayal kurmak ile sorumluluk almak arasında zorlanmak mümkün.
Ayrıca bu dönemde, özellikle sorumluluk alanlarımızda ve ilişkilerimizde sınırlarımızı net bir şekilde çizmek oldukça önemli çünkü Neptün’ün etkisi, sınırlarımızı ihlal eden, net olmayan, muğlak durumları - özellikle detayda çözülmesi gereken konuları- gündeme getirebilir.
Dolunay anında Ay’ın Kuzey Ay Düğümü ile yaptığı üçgen açı ile bu dönemde yaşanacak duygusal farkındalıkların ve tamamlanma temalarının ruhsal gelişimimize hizmet eden bir yöne doğru aktığını gösteriyor. Bu aynı zamanda ilgili süreçler sadece geçmişle değil, gelecekle de bağlantılı olacak demek… Yani bu dolunayda ortaya çıkan temalar, bizi ileriye taşıyacak seçimlere, büyümeye ve gelişmeye götürebilir.
Özellikle bu süreçte sezgilerimize ve duygusal farkındalığımıza da kulak vermek, Kuzey Düğüm Balık burcunda olduğu için kabul, anlayış, empati, teslimiyet enerjisinden beslenmek, ruhsalolarak bizi büyütebilir ve kadersel konularla teması güçlendirebilir…
Son olarak, dolunay anında jenerasyon gezegenlerinin giriş derecelerinde yer alması, Satürn ve Neptün’ün Koç burcunun 1 derecesinde kavuşumda olması, Uranüs ile sekstil ve Uranüs'ün de Plüton ile üçgen açı yapması, uzun vadede önemli yeniliklerin ve yapısal dönüşümlerin eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Ayrıca ilgili yerleşimler, hedeflerimizi ve planlarımızı daha sağlam temellere oturtma ve kendi yaşam sistemimizi daha özgün ve dönüştürücü bir şekilde kurma zamanının geldiğine de işaret ediyor…
Herkese güzel bir dolunay dilerim,
Sevgilerimle
Alara Akkamış