12 Mayıs Akrep Burcunda Sarsıcı ve Beklenmedik Dolunay
Herkese merhaba,
12 Mayıs günü İstanbul saatine göre 19:55'te Akrep burcunun 22 derecesinde bir dolunay gerçekleşiyor.
Dolunay dönemleri Ay'ın ışığının maksimum görünür olduğu dönemlerdir.
İlgili konuların netlik kazanması, görünür olması, ortaya çıkması, açığa çıkması, bitmesi, sonuç vermesi ya da tamamlanması gelişebilir. Bir nevi "ışık" ile açığa çıkan, görünür olan, yolun da nereye varacağını gösterir.
Bu dolunay, Akrep burcunda gerçekleşecek bir dolunay olduğu için öncelikle içinde bulunduğumuz dönemde Akrep burcuna ait temalarının ön planda olmasını bekleyebiliriz.
Akrep burcu zodyağın "gizemlisi ve dönüştürücüsü" olarak bilinir. Gizemin ve sırların bu burçla ilişkilendirilmesi, Akrep'in doğası gereği en temel psikolojik ihtiyacının gizli olanı ortaya çıkararak elde ettiği güç ile ilişkilendirilir. Bu derinleşmekle ilgili bir mücadeledir. Gerçekleri görmek, tehditleri doğru analiz etmek ve bu çıktılara göre en iyi savunma stratejisini geliştirmek, Akrep'in bir nevi kendini savunma ihtiyacı ile açığa çıkar. Akrep’in yönetici gezegeninin klasik astrolojide Mars olduğunu unutmayalım. Mars hayatta kalma savaşıdır, Akrep burcunda bunu derinleşerek, stratejiler geliştirerek yapar. Duygusal yüzleşmeler, krizler ve özellikle bastırılmış duyguların farkındalığı ve yüzleşmesi vesilesiyle Akrep dönüşür ve dönüştürür. Boğa-Akrep aksını birlikte değerlendirdiğimiz zaman dünyevi somut kaynakların, hazların ve güvence ihtiyacının temsili olan Boğa'nın karşısında, tüm bu güven veren somut kaynak sahipliğini, her şeyin yok olmasını ve kökten dönüşmesini tehdit eden Akrep enerjisi vardır.
Akrep burcu, doğası gereği tam da bu sebepten ölümle ve yeniden doğum ile de ilişkilendirilen bir burçtur. Modern astrolojideki yönetici gezegeni Plüton, yer altı tanrısıdır. Dönüşüm, yani var olan formun kökten değişmesi durumu, beraberinde bu tehditkar ve alaşağı eden enerji değişimine karşı güçlü bir "duygusal dayanıklılık" zorunluluğunu da beraberinde getirir. Derin duygusal bir boyutta deneyimlenen, dünyevi kaynak sahipliğinin tam aksine, Akrep enerjisi psişenin derininde yer eden ruhsal güçle temsil edilen bir ilişkiyi tasvir eder. Başka bir deyişle, acının içinden geçme cesareti göstererek o acıdan yeni bir güç tanımı ile çıkmak, ancak ve ancak Akrep doğasının ortaya koyabileceği bir deneyimdir. Akrep'in temasının eşleşmesi içerisinde olan tüm bu doğal nitelikler, pek tabii ki kişiyi güçsüz bırakabilecek ve tehdit altına sokabilecek gölge ve karanlık taraflarla da ilgilidir: yıkıcı güç. Öfke, kıskançlık, yıkıcı saldırganlık, kin, intikam duygusu, kontrol ve manipülasyon ihtiyacı, psikolojik üstünlük kurma çabası, utanç, değersizlik, karanlık hazlar, nefret, kaos ve kriz arzusu, her şeyi sabot etme eğilimi gibi yıkıcı gücü aktive edebilecek unsurlar arasındadır. Bastırılmış, reddedilmiş yönler, toplum tarafından "kötü ve uygunsuz" görülen duygular ve dürtüler bu noktada açığa çıkma riski taşır ve bunu en çok Akrep burcunun gölge yanında görürüz. Akrep burcunun hem sabit nitelikte hem de su elementi grubunda yer alması ise, çok uzun zamandır stabilize olmuş köklü bir düzenin içerisindeki "çürümüşlük" veya "zorunlu dönüşüm, yüzleşme" temaları içerisinden geçebileceğimiz oldukça duygusal derinlik yaratabilecek bir sürece de işaret ediyor... Ancak gücünü karanlıkla yüzleşen bir dönüşümden alan Akrep enerjisinin de bir nevi kendi içerisinde hem o zehri, hem de panzehri birlikte barındırdığını da unutmayalım. Tam da bu sebeple "şifa" temasını da yine Akrep burcuna ait en önemli temalardan biridir...
Buna ek olarak, gizliliğin ve gizli olanın açığa çıkmasını, krizleri, dönüşümleri temsil eden bir burç olarak, Akrep temalarında skandalları, ifşaları, gizli ilişkileri, derin sırları, gizli belgeler ve karanlık dosyaları, cinsellik ve tabuları, yolsuzluk, kara para, takıntı, saplantı, obsesyon, paranoya, güvensizlik, aşırı şüphecilik, maske takmak gibi konuları da görürürüz. Akrep burcunun bir diğer temsili ise -Boğa'daki "benim sahip oldum kaynaklar"'ın tam zıttı olarak- ortak paylaşılan finansal kaynaklardır.
12 Mayıs dolunayı ile birlikte bir sonraki yeni aya - 27 Mayıs'a - kadar özellikle bu ilgili temaların oldukça yoğun bir şekilde gündemimizde olmasını bekleyebiliriz. Genel bir özet yapmak gerekirse gerçeklerle yüzleşmek, gizli saklı konuların ortaya çıkması, güç savaşları üzerinden gerçekleşen eylem planları ve en önemlisi duygusal dayanıklılık isteyen kriz anları bu dolunayın en çok hissedilen yansımaları içerisinde olabilir... Tüm bunlara ek olarak dolunayın gerçekleştiği 22 derece Akrep hattı, güncel 2025 konumu itibariyle Unukalhai sabit yıldızı ile kavuşum yapıyor. Unukalhai adı, Arapça “ʽunuq al-ḥayyah” ifadesinden türetilmiştir ve “yılanın boynu” anlamına gelir. Unulkalhai (Alpa Serpentis olarak da geçer), Serpens (Yılan) takımyıldızının baş kısmında yer alır. Bazı Latince kaynaklar “Cor Serpentis” yani “yılanın kalbi” olarak da adlandırılır. Ptolemy’e göre etkisi Mars ve Satürn doğasındadır. Vivian Robson, The Fixed Stars and Consellations in Astrology kitabında bu etkileri detaylandırarak “ölümsüzlük, kazalar, şiddet ve zehirlenme tehlikesi” gibi temalarla vurgulamıştır.
Unukalhai, hem potansiyel tehlikeleri hem de şifa yeteneklerini barındıran bir sabit yıldızdır. Yıldızın içerisinde yer aldığı Serpens (Yılan) takımyıldız, genellikle Ophiuchus (Yılancı) ile birlikte tasvir edilir. Mitolojik anlatılara göre, Ophiuchus figürü, kimilerine göre Sümer mitolojisindeki yılan tanrısı Nirah’ı, kimilerine göre ölüleri diriltme gücüne sahip olan ve şifanın sembolü (ve bu şifayı da bir yılandan öğrendiği söylenir) haline gelen Asklepios ile özdeşleştirilir. Bu hikayedeki en önemli unsurlardan biri de aslında Asklepios’un gücünü aldığı şifa becerisinin kaynaklarından birinin de tanrıça Athena’nın ona verdiği Medusa’dan kalan kandır. (Bakınız Medusa’nın mitolojik hikayesi) Özetle Unukalhai, hem ölüm ve yaşam arasındaki çizgi, hem de zehirle tedavi gibi karşıtlıkları içinde barındıran bir hikayenin parçası olarak karşımızdadır... Mitolojik temelindeki yılan, hem öldürücü zehrin hem de iyileştirici ilacın sembolüdür ve bu da yıldızın hem yıkıcı hem de şifalandırıcı doğasını açıklar… Tüm bu sembolizm, yine dolunayı takip eden 2 haftalık süreçte açığa çıkan ilgili etkilere yansıyabilir...
Gelelim dolunay haritasının diğer detaylarındaki yerleşimlere... Her bir yeni ay veya dolunay an haritası bize sürecin kalitesini anlatan detaylı ipuçları sunar. Gökyüzünün andaki konum, her zamanki gibi, tasvir edilen enerjiyi derinleştirir ve detaylandırır.
İstanbul merkezli çıkardığım an haritasına baktığımız zaman dolunayın haritanın 1-7 aksında yerleştiğini görüyoruz. Bu konum, özellikle ben-biz dengesine ve ilişkilere oldukça vurgu yapıyor. Kişisel önceliklerimiz, beklentilerimiz, öncelikli motivasyonlarımız, kendi alanımızı ilgilendiren konular ve ciddi ilişkilerimiz; evlilik, ortaklıklar, imzalı anlaşmalı konular gibi önemli ilişkiler bu dolunayın temel odak noktası olarak gözüküyor.
İkinci ve belki de en önemli dikkat çeken konu, bu dolunayın Uranüsyen yani beklenmedik, şok edici, sarsıcı, sürprizlerle dolu, aynı zamanda isyankar, aniden gelişebilecek ve kopuş veya özgürleşme yaratabilecek bir dolunay olması. 7. Evde yerleşen Güneş, Uranüs kavuşumlu bir Güneş ve bu Uranüs Ay'a karşıt konumda duruyor. Bahsettiğimiz tüm Akrep temalarının ortaya çıkış tarzını bu Uranüs etkili tarzda bekleyebiliriz... Bu da süreci biraz daha "beklenmeyini bekle" temasına taşıyor. Uranüs, an haritasında 26 derecede Algol sabit yıldızı ile kavuşumda. Algol sabit yıldızı Medusa'nın hikayesini taşıyan ve yansıtan bir yıldızdır. Hikayenin gerçek kökeninde her ne kadar koruyucu ve şifalandırıcı bir Medusa'nın hikayesi ile süregelen bir başlangıç olsa da, nihai sonda haksızlığıa uğrayan ve acımasızlığa maruz kalan bir Medusa ile bitmesi, bu yıldızın etkilerinin çoğunlukla kötücül görülmesine vesile olmuştur. Uranüs'ün Boğa burcundaki yerleşimi, aynı zamanda Boğa'nın toprak, ekonomi, gıda gibi konuları temsil etmesinden dolayı ilgili konularda sarsıcı ve beklenmedik, değişken durumları da önümüzde getirebilir. (Sismik aktivitelerde artış, toprak bağlantılı doğa olayları, ekonomide beklenmedik dalgalanma gibi)
Yükselenin yine Akrep olması, Akrep burcu temaları ile ilgili enerjiyi adeta iki katına çıkarıyor. Yükselen derecesi, Zuben Elschemali sabit yıldızı ile kavuşum yapıyor. Terazi takımyıldızının en parlak yıldızlarından biri olan bu yıldız, eski kaynaklarda adalet, etik ve entelektüel kapasite ile ilişkilendirilmiştir. Kadim astrologlar bu sabit yıldızı iyicil görmüşlerdir ve etkilerini "tam bedel" sembolü (yapılan bir eylemin, alınan bir kararın ya da verilen bir sözün tüm sonuçlarıyla birlikte üstlenilmesi, karşılığının tam olarak ödenmesi anlamında düşünebiliriz) üzerinden paylaşmışlardır. Bu bağlamda, eylemlerimizin sorumluluğunu almak, hak edilen bir şeyin alınması veya verilmesi, adaletin yerine gelmesi gibi temaların da bu dönemde aktif bir şekilde önümüzde olmasını bekleyebiliriz...
Bir diğer önemli sabit yıldızı yükselen yöneticisi olan Mars'ta görüyoruz: Arcturus. Bu dolunay döneminde Marsiyen -yani savaşçı, rekabetçi, cesur, yüksek enerjili, mücadeleci ve savunma odağında bir enerji olacağına işaret eder. Mars, yükselen yöneticisi olarak bu dolunayın etkilerinde -haritada güçlü bir konumda olduğu için- inançlarımızın, etik ahlak değerlerimizin, hayat perspektifimizin, uzak bağlantılarımızın ve deneyimsel olarak kendimizi ortaya koymak istediğimiz, enerji harcamak istediğimiz konuların da ilgili koşullarla bağlantı kuracağına işaret ediyor. Ek olarak medya, iletişim, basın, yayın, ahlak, inançlar, üniversiteler, yurtdışı bağlantılı konular, hukuk sistemleri gibi konuların da gündemde olabileceğini görebiliriz. Dönüşüm, kriz yönetimi veya sonlandırma, tamamlama gerektiren konuları yönetirken kendimizi ortaya koyma, "ben" deme ve motive bir şekilde kararlıklıkla ilerleme güdümüz ön planda olabilir. Gölge tarafında ise egosal çatışmalara ve güç savaşlarına dikkat etmekte fayda olabilir. Mars, haritada Arcturus sabit yıldızı ile paralel. Gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Arcturus, liderlik, başarı, koruyuculuk, onur ve başarı gibi temalarla da ilişkilendirilir.
Dolunay ile yansıyabilecek ilgili tüm temaların en çok ortaya çıkabileceği günlerde ise, Ay'ın dolunay derecesini tetikleyeceği günleri bekleyebiliriz: Tam tetiklenme günü 19 Mayıs olsa da, 18-19-20 Mayıs günleri bu açıdan yaklaşan ve uzaklaşan etkide dikkat çekebilir.
Harita bize kendi içerisinde çok fazla detay verse de son olarak bu dolunayın destekleyici etkilerinden bahsetmek isterim. Haritanın 4. evinde yerleşen 28 derecedeki Satürn Balık, aynı zamanda Kuzey Ay Düğüm (kadersel gelişim yönünü işaretleyen bir gösterge) ile birleşerek dolunay hattına, Ay ve Güneş'e destekleyici açılar yapıyor. Bu destekler, ilgili köklü değişimlerin ve kriz niteliğinde açığa çıkabilecek olayların kontrol, görev bilinci, ciddiyet ve gerçekçi bir plan becerisi ile hedeflenen sonuca ulaştırılabileceğine işaret ediyor. Ek olarak, yükselen yöneticisi olan Mars’ın, haritadaki Venüs’ten yine üçgen ve destekleyici bir açı alması, bu dönemde ikili ilişkilerden, diploasi, uyum, işbirliği yaratabilecek koşullardan da destek alabileceğimize işaret ediyor…
Dolunayı farklı bir bakış açısıyla anlattığım ayrıca yine benden dinlemek isterseniz YouTube videoma da göz atabilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=szB0wUrOA0Q&t=383s
Herkese şifasıyla ve gücüyle şans getiren bir dolunay zamanı dilerim…
Sevgiler
Dip.ASA, CAPISAR Danışman Astrolog
Alara Akkamış